Faruk Şüyün'ün yayınlanmış kitaplarını ve haklarındaki kimi değerlendirmeleri bulabileceğiniz blog.
17 Ekim 2015 Cumartesi
Hazırlayan: Faruk Şüyün
TÜYAP Yayını, 2012
Bana hayattayken sahip çıktılar
50. Sanat Yılı’nda Gülten Dayıoğlu’nun Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’na katkıları konuşulmaya devam ediyor.
Altın Kitaplar ve İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi tarafından organize edilen “50. Sanat Yılı’nda Gülten Dayıoğlu” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Bir söyleşi ve bir panelden oluşan etkinlikte Gülten Dayıoğlu’nun Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’na katkıları irdelendi.
Faruk Şüyün’un yönettiği “Bir Yaşamış, Bir Yazmış” başlıklı söyleşi ile başlayan etkinlikte Gülten Dayıoğlu, “Muradıma erdim, ölmeden böyle kutlamaları görmek çok büyük mutluluk. Bana hayattayken sahip çıktılar,” diyerek duygularını ifade etti.
Keyifli anların da yaşandığı söyleşide Faruk Şüyün’un Gülten Dayıoğlu’nun 50. Yıl kutlamaları için “düğünüm” ifadesini kullandığını hatırlatması üzerine Dayıoğlu, “Demek ki benim için en büyük mutluluk evlenmekmiş ki öyle ifade edebildim,” dedi. Çocukken yaptığı yaramazlıkları da anlatan Dayıoğlu ağaca tırmanınca büyüklerinin kendisine, “Kızım kimse almayacak seni, evde kalacaksın,” diyerek kızdıklarını söylemesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Bu yıl TÜYAP Kitap Fuarı’nın Onur Yazarı Gülten Dayıoğlu’nun yaşamöyküsü olan ‘Bir Yaşamış, Bir Yazmış’ da elimden hafta boyunca düşmedi. İnsan bu kadar mı içten anlatır kendini. Yayına hazırlayan Faruk Şüyün’e de teşekkürler. TÜYAP tarafından sınırlı sayıda basılan bu kitap umarım satışa da çıkar...
Müge Akgün, Radikal
Kitap Fuarı’yla ilgili yazılara bakarken Doğan Hızlan’da okudum: TÜYAP’ın bu yılki ‘Onur Yazarı’ Gülten Dayıoğlu ya, Hızlan da Faruk Şüyün’ün hazırladığı ‘Bir Yaşamış, Bir Yazmış Gülten Dayıoğlu’ kitabından aktarıyor:
“Acılar yıllar sonra anılara dönüştüğünde bizde buruk bir gülümseme yaratır. Ana-kız Mahmutpaşa’dan aşağı iniyorlar, çok acıkmışlar, Nişantaşı’na kadar dayanacak halleri kalmamış, bir aile lokantası diye girdikleri yer meşhur Pandeli. Yemeği afiyetle yiyorlar. Hesap geldiğinde bakıyorlar, bu bir servet. Annesi gidiyor, kuyumcuda bir sarı lira bozdurup geliyor, hesabı ödüyor.”
Nur Çintay
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder